Diablo'yu yendikten sonra ölümlü dünyanın tapınağı huzur ve refah çağına açıldı ve bu durum muazzam bir gücün gelmesi ile son buldu, bütün şeytanlardan daha kötü olan: Malthael. "Black Stone"  Özenle saklanıldığı yeriden  söküldü ve şimdi ölüm meleği dövüş ve ticaretin merkezi Wastmarch'a ilerliyor.Orası kahramanlarınızın korkunç teğmenler ve lanetli yapıları ile ilk çarpışacağınız yer.


Bu yaratıklar hakkında az da olsa bilinen, onlarla karşılaşanların perişan hale geldikleri.Şükürler olsun ki Horadrim; Ölüm melekleriyle Westmarch'da ilk mücadeleye girip kurtulan ve Lorath Nahr tarafından davranış ve kökenleri tecrübe edilen, hikayesi anlatılan Tyrael'in kumandası altında.

Bugün onun bazı hesaplarını inceleyeceğiz. Bir zamanlar güzel olan, şimdiyse terkedilmiş taşlı yollarda sizleri bekleyen korkulara bir bakış atacağız.

Death Maiden Malthael ortadan kaybolduktan sonra Angiris Konseyi kendilerinin en sağdık hizmetkarlarını atadılar, Urzael, onu bulup tekrar Yüksek Cennetler'e getirebilsin diye. Urzael Malthael'in yakın takipçileri olan "Bakireler Mezhebi"'ne onların efendilerini bulmaları için refakat etti. Onlar bir daha dönmediler.

Executioner Bu yaratıklar bir zamanlar Westmarch'ın en kötü ve azılı suçlularıydı, Şehir hapishanesinin en derin ve karanlık yerlerinde yetiştiler. Her biri birbirinden daha kötü, kalpsiz erkek kadın çocuk demeden katleden katiller. Malthael onları katliamın mükemmel enstrümanları yapmak için karışmış, duygusuz ruhlarından tekrar diriltti. Onlar "Cellat" isimlerini aldılar.

Exorcist Westmarch'da herkes Exorcist'lerin namını duymuştur, onlar şeytani güçlerde ustalaşmış ruhani savaşçılardı. Gece gibi siyaha bürünmüş, karanlıklara ulaşmışlardı. İblisleri gizlice ayıklama konusunda gizlice çalışırlardı. Şimdi malthael onları tekrar döndürdü ve onlar şehirde amaçsızca geçmişteki insan hallerinden çok uzak bir biçimde geziyorlar, karşılarına çıkanların ruhlarını çıkarıyorlar.

Ghastly Seraph Seraph ben onu bilmeden dahi vardı, onun şişmiş etinin kütlesi zeminin üzerine yükseltiyordu onu. Sonunda farkettim ki kıpırdayamıyordum: bir kabusta uyanmıştım. Aşağıya baktığımda bir enerji boğumunun ayaklarımdan yukarı filizlendiğini farkettim ve gördüm ki beni tutan korku değil Seraph'ın büyüsüydü.

Revenant Archer Mathael onları yaşayanları algılama yeteneği aşıladı, Revenant okçuları hedeflerini bulmak için onları görmesi gerekmiyordu. Bu görüşsüz seyirden kaçabilinecek bir yer yoktu. Taş, ağaç hatta zeminin kendisi dahi olsanız sizi bulurlar, ve onların sahip olduğu oklar bir kere size döndü mü ıskalamazlar.

Revenant Shield Guard Revenant korumaları bir zamanlar King Justinian IV'ün kişisel korumalarıydılar. Onlar ordudaki yetenek ve cesaretleri ile bu pozisyona gelmişlerdi, her zaman krala refekat ederler, Westmarch'ın en yetenekli demircilerinden görkemli, süslü zırhlarını kuşanırlardı. Özellikle de taşıdıkları kalkanlar, Krallarını koruma konusunda hatasız istihdam sağlardı.

Shadow of Death Gölge bana dokunmuştu ve karanlık benim görüşümü daha da karanlık olana kadar sarıyordu. Kuvvetimin benden çekildiğini hissediyordum. Çok kolay gözüküyordu ama yeniden iradem ile doğduldum ve mücadeleye döndüm. Renkler görüş alanımdan dökülüyorlardı. Gölge benim hemen karşımdaydı ve ben mızrağımı ona doğru sürüyordum.

Revenant Soldier Ben korkuya kapıldığım sırada Maidenlerin büyüsünde sıkıştığımı gördüm. Onun çığlıklarını duydum, ta ki etleri çözülüp geriye birşey bırakmayana kadar, ve sadece bu zırh kaplı çeneleri yerlerinden çıkmış iskeletler kaldı geriye. Mavi bir sis onun kemikleri etrafını sardı, onun yeni derisi ile kaynadı. Son olarak onu kesip yere indirdiğimde bu gerçek dışı eti patladı ve geriye sadece bir zırh yığını kaldı.

Summoner of the Dead Bir Ölü Dirilticisi ile ilk yüzyüze karşılaşmamda onun etrafı orakçı çevriliydi ve zaman geçtikçe dahasını ileri sürüyordu. Onları keserek yolumu açıyordum fakat her keserek yol açtığımda dahası geliyordu. Sanki sayıları limitsizdi; nasıl olduysa Dirilticiyi öldürdüğümde, kalan orakçılar toz olup düştüler.

War Beast Malthael insanları etkilediği gibi hayvanlarıda etkilemişti. Westmarchdaki köpekler dahil, zamanında evcilleştirilmiş, nazik hayvanlar değişim geçirip vahşi yaratıklara dönüştüler. Sokaklarda sürüler halinde avlandılar, avlarını vahşet açlığı ile paramparça ettiler. Bir askeri parçalara ayırdıklarına şahit oldum. Askerin çığlığı durduğunda, onlar benim için geldiler.